21 Kasım 2010 Pazar

Midilli'de kahvaltı...











pazarları 11 de mağazaları açmamızın en sevdiğim yanı c.tesi gecesi geç yatıp pazar da geç uyanmamdır. ama pazar erken kalktığımda o günlerde pek anatomim, bijolojim, kimyam düzgün çalışmıyor, uyku ihtiyacımı gidermememden kaynaklı. uzun lafın kısası bugün 8 de uyandım,inş bir anormallik olmaz şahsımda:)




Mağazamızdaki arkadaşlarla beraber samsunun az biraz dışında olan midilli restorana kahvaltıya gittik.
açık büfeymiş meğersem. hiç sevmem. yumurta porselen tabakta geldi yine hiç sevmem. bi kahvaltı tabağı ortaya da sahanda yumurta şöyle kızgın tavada hala fokur fokur pişen bir yumurta ne guzel olurdu.
olsun yine de guzel geçti karnım doydu. arkadaşlarla muhabbet ettik. restoranın ismine uygun midillilere baktık. çiftlik niteliğinde bir restoran inşa etmişler. bi tarafta sera. diğer tarafta guvercinler, tavşanlar, ördekler, köpekler ve midilliler . kafa dinlemeye bire bir bi yer.

ve kahvaltımızı yaptık dükkana geri geldim. yine buradayım ekmek teknemizde :)








18 Kasım 2010 Perşembe

Renkli bir bayram....






















Bir başkadır kurbanı bizim evde yaşamak. ilk günü baya bir sayıda hayvan kesilir evin önünde. yer mekan musait olduğundan gitmiyoruz sağa sola. 7-8 adam geldi. saat 2 ye kadar 6 buyukbaş hayvanı kesip paketlemeye başladık. ben de yardımcı olmak babından elime aldım bıçağı et doğrim dedim de herhalde eti/bıçağı tutuşumda pek hayır olmadığından amcam dedi yeğenim sen mobilya sat, biz yaparız.etlerin dağıtımına da kuzenim diyince sen gelme diye dedim amannnn ben de çıkar yukarı tv izlerim yatarım yane. aynen de öyle yaptım zaten. bir de yurtdışına gidecem diyince kurban kesimi için hep bir ağızdan burada adama ihtiyaç var diyorlardı. daha da dinlersem kimseyi, zaten kaldığım hataydı.

2.günü sabahdan feza kolejine bayramlaşmaya gittim biraz geç kalmışım diğer geç kalanlarla beraber bayramlaşıp kahvaltı yapıp eve geri döndüm.

Gece 12 de yapımına başlayıp da sabaha kadar ancak biten keşkeğin gelenlere ikram işi vardı. Keşkek sabah 8-9 gibi pişme işi biter bu saatten sonra da 7 kazanın kürekle karıştırılma işi vardır. 2-3 erkek eteklik giyinirler üstlerine sıçrayıp da pantolonları pislenmesin diye alırlar elllerine kürekleri başlarlar karmaya. etler kemiklerinden sıyrılır, kemikler kenara köpekler için konulur.

Her yıl ramazanın 1.gunu kurban bayramanının da 2.gunu akraba, eş dost herkes davetli davetsiz gelir keşkeğini yer gider. öyle ki geçen bayram adamın biri yanlışlıkla yan komşuya gidecekken bizim yola girmiş arabayı çevirirken kapısını açıp zorla adamla eşini indirdiler buraya gelip de kimse keşkek yemeden gidemez bir yere diye. adam kıvranıp dursa da yahu ben yan tarafa misafir geldim diye nafile :) milletvekilleri, ilçe belediye başkanları,siyasi parti temsilcileri , iş adamı dernekleri başkanları, üniversiteden hocalar, iş adamları , aileler çoluk çocuk gelirler tam panayır yeri gibi olur bizim orası. Sabah camiide hoca hutbede söyler güdül kardeşlerin keşkeğini atlamayalım tüm cemaat davetlidir diye.

bu kurban havanın güzel olmasından sanırsam 15 yıldır devam eden bu geleneğin sanırsam en kalabalık, yoğun daveti oldu. tabii her geçen yıl daveti duyan sayısı artıyor. gelen bir daha geliyor. tahminim 600-700 kişiyi ağırlamışızdır.

Menüde keşkek ve ayran var. ben şef garson. bir oraya bir buraya koştur, organizasyon işleri. bardak getirin, şuranın kaşığı eksik tabii bunları hep diyor deilim genelde kendim yapıyorum işleri :)))) ekip kalabalık saolsun dostlar yardım ediyorlar.

Bayanlar normalde evlere çıkıyorlardı annemler yengemler ağırlardı bu sene başladılar bahçede oturmaya. bir de onların kalabalığı yordu sanırsam bizi. Allahdan 2-3 çeşit yemek yok. yoksa yağsız olsun, salçasından koymayın, ay bana ekmek ay fanta bilmem ne..

saat 4 e doğru gelirken kalabalık dağıldı zaten 7 kazandan da birşey kalmadı geriye. akşam da selim abi, savaş abi aşkın buluştuk . bayramlaştık.önce bir sahilde yürüyüş sonra madoda tatlı faslı. peşine de her zamanki yerimiz esinti :)

işte böyle renkli geçer bizim orada bayramlar...