Samsundan sinopta bulunan aynı ekip olarak yola çıktık c.tesi saat 16 da. ordu bellonaya ugrayıp durmuş abiyi gorduk. hedef nokta rakımı 1.000 metre olan ulugöldü.durmuş abi kendisinin daha sonra geleceğini ifade ederek bize siz gidin ben gelirim dedi. düştük yollara. hava karardı biz hala ulugöl arıyor pozisyonundaydık. baya bi yanlış yollara girdik sonunda telin gps ini kullanarak göle giden yolu bulmayı basardık. göle gittiğimizde orada pazar gunu festival oldugunu bu yuzden de her tarafta baya bi insan oldugunu gördük ve icimize pek sinmediğinden çadır yeri bakmayıp direkt oradan ayrıldık. durmuş abiyle bulusup gölköyde bi cafede çay yudumladıktan sonra mesudiyeye doğru yola çıktık , yol üstündeki bir evin ev sahibinden musaade isteyip evin bahcesinde bulunan masanın ustunde aksam yemegimizi yedik.. gece saat tam 12 yi gösterdiğinde nihayetinde çadırımızı kuracak bir yer bulduk. bulduk derken zaten gözgözü görmüyor gecenin karanlıgında burası havadar bir yere benziyor diyip durduk ve basladık cadırımızı kurmaya. sabah 4 e kadar muhabbet şen şakrak film falan izleyip geçirdik. durmuş abi, oğlu ve selim abi panelvanın arkasında biz 4 kişi de çadırda yattık. kıpırdamaya yer yoktu çadırın içinde. hava buz gibi serindi. uyku tulumunun içine girince hemen uyuyuvermişim. sabah güneşin kavurucu sıcaklıgı çadırımızı baya bi ısındırmış 7 gibi uyanmama sebep olmuştu. uyanıp hemen arabanın ön koltuguna koşturup orada da 1 saat kadar uyudum. peşine kahvaltı hazırlığı, wc arama telaşı derken çıktık ulugöle doğru yola. çok güzel manzarası vardı. bir kac poz cekindikten sonra kalabalıktan dolayı oradan ayrılıp kaleye geçtik, oradan sonra da durmuş abiyle vedalaşıp ver elini samsun..... cok yorucu ama cok guzel bi hafta sonuydu benim için. şimdi de her zamanki yerimde mağazadaki odamdayım.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder