29 Ekim 2009 Perşembe

23-25 ekim rize trabzon gezimiz....

23 ekim akşamı samsundan 2 araçla saat 6 gibi çıktık yola. benim araçta selim ve savaş abiler. diğer araçta enginle aşkın. akçaabata kadar ben kullandım aracı. gırgır şamata. akçaabatta necla ablamıdır nedir onun yerinde laz böreği yedik. peşine yola devam. gece 12 gibi ridos kaplıca otele vardık. selahattin ve muhammed abiler bizi orada bekliyorlardı. lobide baya bi muhabbet ettik 1 saat kadar. selim abiyle aynı odada yattık.sabah kalkıp kahvaltı peşine de dışarda havuz vardı sıcacık su oraya girdik. havuza doğru uçan arkadaş engin mondi pazarlamadan.

kıbleyi tam tutturamasa da havada secdeye gitmeyi başardı :)
havuzda yüzdük arada çıkıp foto çektim. zaten o yüzden de bugun persembe hala grip ve boynum tutuk bir haldeyim :)

ridosta havuz muhabbetinden sonra duş alıp check out yaptık. durağımız oradan beri rize oldu. bekiroğlunda kuru,döner ve turbo (sütlaç içine kadayıf :) yedikten sonra ardeşene doğru yola çıktık. ardeşen bayisi yaşar abi karşıladı bizi. balıkçı barınaklarından bir yer almış. oraya gidip teknesiyle açıldık balık tuttuk. o kadar balık hayatımda tutmamıştım. atıyorum cekiyorum 3 tane , çekiyorum 5 tane . çok bereketliydi yaw.


bu foto da teknedeyken yanda balık tutan tekneleri çektim. güzel bir enstanteneydi paylaşmak istedim. gerçi kim bakıyorsa benim gunlugume bilmiyorum ya :) yeni fotograf makinemle çektiğim guzel pozlardan birisi diye dusunuyorum. gerçi tekneler bu kadar kalabalık olmayıp insanlar da modern giyimli olmasaydı o zaman daha bi anlamlı olurdu ama kadraj iyi, ışık kullanımı başarılı. beratcıgım sana 5 üstünden 4 veriyorum :) 1 puanı kırim de bu henüz çıraklık eserim. ustalık eserlerime kaç puan verecem yane :)
yarım kilo kadar balık tutup peşine aydere yola çıktık. ayderde 3 yatak odası+1 salonlu eve yerleştik. gece 12 gibi dışarı cıkıp turladık yaylada. 3 e kadar muhabbet edip yattık. sabah 8 de ayaktaydık. temiz hava muhabbetine camları açtılar. anlamıyorum ki bu temiz hava solumak için neden donmak zorundayım ben her seferinde.


ayderden inip zilkale denilen bir kaleye gittik. baya bi tepede konumlanmış. pek aşağıya düşmemek için muhafazası olmayan bir kaleydi. oradan ayrılıp trabzon sümela manastırına doğru yola çıktık. arabaya dağın yamacına park edip yarım saat tepeye kadar tırmandık. çıkarken diyordum çıkarız çıkarız bi de kapı kapalıysa ne gülerim hee diyordum. aynen dediğim çıktı. gerçi o yorgunluk ve sinirle pek gülemedim ama öyle tepede biraz durup aşağıya indik peşinden de akçaabatta cemil ustada köfte yiyip aşkınla beraber 3 saate samsuna geldik.. işte böööleeeee... :)

15 Ekim 2009 Perşembe

ve gazi subemiz....



10 ekim 2009 4.subemizin acılıs gunu. sıcak bir cumartesi gunu. liseden sınıf arkadasım canım bi tanem fatih geldi izmirden .. oglen gidip havaalanından onu aldım. baya da özlemişiz birbirimizi. özel bir işinden dolayı gelmiş ama olsun böyle özel bir gunumde yanımda olduğu için yine de cok sevindim... saolasın.




binamız 8 katlı, ortalama sanırsam 1300-1400 metrekare. harbiden çok şık bir bellona magazası oldu. açılışa kimler gelmedi ki. bayındırlık bakanı, vali,milletvekilleri, yerel belediyeler başkanları,ak parti il başkanı, sivil toplum örgütleri başkanları, vergi dairesi başkanı ,memduh boydak v.s. v.s. ...


konuşma yaptım bu sefer gene. gerçi bu seferki biraz son dakka aceleciliğine geldi. hızlı hızlı üstünkörü okudum resmen. gerçi begendiğini söyluyor insanlar ama beni kırmamak icin söylediklerini dusunuyorum saolsunlar. guzeldi hersey cok guzel. Allah daim etsin inş. Allah herkese nasip etsin böyle mutlu gunleri inş. akşama tum gunun yorgunlugunu coffee home da attık fatihle beraber. şu acılıstan sonra ustumden öyle bi yuk kalktı ki anlatamam. cok sukur bu da gecti bitti...




3 Ekim 2009 Cumartesi

karmasik gunler....

carsamba gunu istanbula aksesuar almak için yola çıktık. ömrümün en uzun istanbul yolculuğundan sonra rize bayisi muhammed abiyle buluştuk. selahattin bey ve muhammed abinin eniştesi erol abi 4 ümüz akşama kadar tophane-istoç aksesuarları hallettik. ve gece uçağıyla döndük.
dün sabah iş görüşmesi yaptık 2-3 tane. peşine faktör inşaatın sahibi levent ve arda ile leventin ofise gittik çay içtik. shelle geldim hidayet bey hesabından para cekilmiş bankaya gitti dediler. apar topar bankalara gidip hesapları dondurdum. tüm gün bunlarla cebelleşirken izmirden ablamdan bir telefon bunu da unutturdu. yeğenimin lösemisi tekrar nüksetmişti. 2 senedir tedavi görüyordu. daha geçen hafta formasını giyinip çantasını takıp odama gelmişti. bak dayı beğendin mi diye sormuştu. şimdi herşey uçtu gitti. tekrar kemoterapi başlayacak , sıkıntılı günler, sabretmemiz gereken günler tekrar kapımızda.
akşama da duydum ki bir aracımızın kabloları yanmış. çekici üstünde geldi gözümün önüne. 3 aracımız kazalı. tek araçla koca samsunun sevkıyatını bilmiyorum nasıl halledecez.
akşam eve dönerken batı parkta durup yeni fotoğraf makinemle denemeler yapıp yoldan bi dürüm alıp öyle geçtim.
Allahdan herşeyin hayırlısı....