19 Aralık 2010 Pazar

Çocuklar gibi şendik...







Dün cumartesi olmasına rağmen hava muhalefetinden olsa gerek pek de yoğun olmayan bir iş temposundan sonra işten çıkınca selim abi,savaş abi ve aşkınla saathanede buluştuk. peynirimizi ,zeytinimizi ( mübarek ne kadar büyüktü),ekmeğimizi (şişman abilerimiz için kepek ekmeğimizi unutmadık tabii :), sarellemizi ( savaş abinin milli kahvaltılığı ) bir iki de poğaçamızı alıp oturduk bir çay ocağına. bir çay ocağı deil aslında 'the çayocağı'. hemen hemen her zaman gittiğimiz çay ocağı yane. muhabbet o biçim akşam yemeği niyetine azığımızı yedik. çay ocağını işleten abiye günde kaç çay sattığını sorup maliyetleri ortalama hesap edip karlılığını çıkardık ( bize ne oluyorsa :)
karnımız doyduktan sonra yürüyerek sahile doğru indik ve sevgi cafeye kadar o buz gibi soğukta sallana sallana muhabbet ede ede yürüdük. sevgi cafenin yanındaki çocuk parkında baktık oyuncaklar boşta biraz 'back to the childhood ' yapıp eğlendik.
bu gece iyi eğlendim. hafif sıcak olsa daha da iyi olurdu ya olsun buna da çok şükür :)